Skip to main content
Fikri Mülkiyet HukukuHukuki YazılarMedeni HukukTelif Hukuku

Eser Sahibinin Ölümü

Yazar 11 Ekim 2023No Comments8 dakikalık okuma
Eser Sahibinin Ölümü

Eser sahibinin ölümü, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Sözleşme ve Tasarruflar başlıklı Dördüncü Bölümü’nde yer alan Miras başlıklı 63. maddesinde düzenlenmiştir. AEY Legal olarak bu yazımızda sizlere eser ve eser sahipliği ile eser sahibinin ölümü halinde manevi ve mali haklarının durumunun geleceği hakkında bilgi sunacağız.

Eser ve Eser Sahipliği Nedir?

Eser ve eser sahipliği terimleri, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 1/B maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde uyarınca eser; sahibinin hususiyetini taşıyan ve ilim ve edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat ürünü; eser sahibi ise eseri meydana getiren kişi olarak tanımlanmıştır.

5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nda birçok eser türü hukuki koruma altına alınmış ve kanun kapsamında fikir ve sanat eserleri dört ana kola ayrılmıştır. Bunlar ilim ve edebiyat eserleri, sözlü ve sözsüz besteler olan musiki eserleri; yağlı boya, heykel, kabartma, el işi, karikatür gibi güzel sanat eserleri ve sinema eserleri olarak karşımıza çıkmaktadır. 

Yukarıdaki tanımlar kapsamında eser sahibi eseri meydana getiren kişi olacaktır. Ancak bazı durumlarda eser sahibi tek bir kişi olabileceği gibi birçok kişi de olabilmektedir. Eser sahibi birden fazla kişi ise ve eser kısımlara ayrılabiliyorsa bu kişilerden her biri meydana getirdiği kısmın sahibi olarak değerlendirilecektir. Ancak eser ayrılmaz bir bütün teşkil ediyorsa, eserin sahibi eseri meydana getirenlerin hepsi olacaktır.

Eser Sahibinin Ölümü Halinde Hakların Durumu

Eser sahibi eseri meydana getirmesiyle birlikte manevi ve mali nitelikli birtakım telif haklarının da kendiliğinden sahibi haline gelmektedir. Manevi haklar eseri meydana getiren kişinin kişiliğiyle ilgiliyken mali haklar ise, hak sahibinin eserlerinden mali olarak yararlanması ile ilgilidir. Manevi hakların kullanımı tamamen eser sahibinin inisiyatifine bağlıdır, eser sahibi manevi hakları kendisi kullanabilme hakkına sahip olduğu gibi bu hakları üçüncü bir kişiye de kullandırabilecektir. Manevi haklar 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 14 ila 17. maddeleri arasında açıklanmakta olup bu manevi haklar;

  • Umuma Arz yetkisi,
  • Adın belirtilmesi yetkisi,
  • Eserde değişiklik yapılmasını yasaklamak,
  • Eser sahibinin zilyet ve malike karşı hakları

Olarak sıralanmaktadır.

Mali haklar ise tabiatı gereği satılabilen kiralanabilir, ödünç verilebilir, bağışlanabilir ve diğer hukuki işlemlere tabi tutulabilir. Ancak mali hakları kullanma yetkisi münhasıran eser sahibine aittir. Mali haklar, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Mali Haklar başlıklı 20. ila 25. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Bu mali haklar;

  • İşleme hakkı,
  • Çoğaltma hakkı,
  • Yayma hakkı,
  • Temsil hakkı,
  • İşaret, ses ve/veya görüntü nakline yarayan araçlarla umuma iletim hakkı,

Olarak sıralanmaktadır. 

Eser sahibinin ölümü halinde mali ve manevi haklarının akıbetinin ne olacağı 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun ilgili maddelerinde ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir. Külli halefiyet ilkesi gereği fikri haklardan doğacak olan tüm haklar ve borçlar bir bütün olarak mirasçılara geçmektedir, bu konu aşağıda mali haklar ve manevi haklar yönünden olmak üzere ayrıntılı bir biçimde ele alınacaktır.

-Mali Haklar Bakımından

Eser sahibinin ölümü halinde mali haklarının hukuki durumu, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Miras başlıklı 63. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca yukarıda belirtilen mali haklar miras yoluyla intikal edilebilecek ve üzerinde ölüme bağlı tasarruflar (vasiyetname, miras sözleşmesi vb.) yapılabilecektir. Burada 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun yanısıra 5071 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun Miras Kitabı’nda yer alan hükümler de uygulama alanı bulacaktır. 

Birden fazla mirasçı olması hali mali haklar yönünden değerlendirilmesi gereken bir konu olup 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Mirasçıların Birden Fazla Oluşu başlıklı 65. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm nezdinde eser sahibinin terekesinde, mali haklar mevcut olup da Türk Medeni Kanunu uyarınca bir temsilci tayin edilmişse, temsilci bu mali haklar üzerinde yapacağı işlemler için mirasçıların kararını almalıdır. Bu hükümden hareketle görülmektedir ki mirasçılardan biri mali haklar üzerinde yapılacak işlemler için bağımsız bir biçimde karar veremeyecektir, bunun yerine temsilci atanmışsa tüm mirasçılardan mali hakların geleceğine yönelik ortak bir karar almalıdır.

Mali haklar kapsamında irdelenmesi gereken diğer bir konu ise müşterek eser sahiplerinden birinin ölümüdür. Yukarıda belirtildiği üzere eser sahibi birden fazla ise ve eser birbirinden ayrılamıyorsa eser üzerinde müşterek eser sahipliği olacaktır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Müşterek Eser Sahiplerinden Birinin Ölümü başlıklı 64. maddesi uyarınca eseri birlikte oluşturan eser sahiplerinden biri, eserin tamamlanmasından veya alenileşmesinden önce öldüğü takdirde hissesi diğer eser sahipleri arasında paylaşılacaktır. Ancak bu kişiler, ölen eser sahibinin mirasçılarına uygun bir bedel ödeyecektir. Miktar üzerinde uzlaşılamadığı takdirde miktarın ne olacağını mahkeme tayin edebilecektir. 

Hükümde de görüldüğü üzere eser sahiplerinden birinin ölümü eser tamamlanmadan veya alenileşmeden önce de olsa ölen eser sahibinin mirasçılarına uygun bir bedel ödenmesini gerektirecektir. Eseri birlikte oluşturan kişilerden biri eserin alenileşmesinden önce öldüğü takdirde diğer eser sahipleri ölen eser sahibinin mirasçılarıyla müşterek eser sahipliğine ilişkin birliği devam ettirip ettirmemekte karar verebilecektir. Birliğin devamına karar verildiği takdirde, sağ kalan eser sahipleri mirasçılardan birliği karşı hakların kullanılması konusunda bir temsilci tayin edilmesini talep etmekte serbest olacaktır. Ancak müşterek eser sahipliği hakkında birliğin devamına karar verilmediği takdirde yine yukarıda belirtildiği üzere mirasçılara diğer eser sahipleri tarafından uygun bir bedel ödemesi yapılması gerekecektir.

-Manevi Haklar Bakımından

Eser sahibi öldükten sonra manevi haklar kendiliğinden mirasçılara geçmemektedir. Mirasçıların yalnızca belirli manevi hakları kullanma yetkisi olacaktır. Bu kullanma yetkisi, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun Manevi Haklar – Hakları Kullanabilecek Kimseler başlıklı 19. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca eser sahibi umuma arz ve adın belirtilmesi yetkisi manevi haklarında bu yetkilerin kullanılma şeklini belirlememişse veya bu konunun belirlenmesini herhangi bir kişiye bırakmamışsa bu yetkilerin kullanılması eser sahibinin ölümünden sonra vasiyeti tenfiz memuruna veya bu kişi tayin edilmediği takdirde sırasıyla sağ kalan eşi ile çocuklarına ve atanmış mirasçılarını, anne ve babasına, kardeşlerine ait olacaktır. Burada sayılan kişiler eser sahibinin ölümünden sonra, eser sahibine tanınan hakları (umuma arz yetkisi, adın belirtilmesi yetkisi, eserde değişiklik yapılmasını yasaklama yetkisi) yetmiş yıl kendi adlarına kullanabilecektir. Bu yetki kullanılmadığı takdirde, eser sahibinden veya halefinden mali bir hak elde eden kişi meşru menfaati bulunduğunu ispat ederek eser sahibine tanınan hakları kendi adına kullanabilecektir.

Yukarıda sayılan kişiler var olmadığı takdirde kişilerin yokluğu ve yetmiş yıllık sürenin dolması halinde eser memleketin kültürü için önemliyse umuma arz yetkisi, adın belirtilmesi yetkisi ve eserde değişiklik yapılmasını yasaklama yetkisi manevi haklarını Kültür ve Turizm Bakanlığı eser namına kullanma hakkına sahip bulunmaktadır.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “Eser Sahibinin Ölümü” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “Eser Sahibinin Ölümü” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Scan the code