Skip to main content
Borçlar HukukuSözleşmeler HukukuTicaret Hukuku

İnternet Üzerinden Yapılan Sözleşmelerin Geçerliliği

Yazar 20 Ekim 2023No Comments9 dakikalık okuma
İnternet Üzerinden Yapılan Sözleşmelerin Geçerliliği

Teknoloji geliştikçe taraflarca fiziken yapılan sözleşmelerin yanısıra internet üzerinden yapılan sözleşmeler de dünya çapında bir yayılım göstermiştir. Buna en temel olarak mesafeli satış sözleşmesi, banka kredi sözleşmeleri, kira sözleşmesi ve üyelik sözleşmesi gibi sözleşmeler örnek gösterilebilecektir. AEY Legal olarak bu yazımızda sizlere genel olarak sözleşmelerin geçerlilik şartı, internet üzerinden yapılan sözleşmelerin geçerliliği ve ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında bilgi sunacağız.

Genel Olarak Sözleşmelerin Geçerlilik Şartı

Sözleşmelerin genel olarak geçerlilik şartı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Sözleşmelerin Şekli – Genel Kural başlıklı 12. maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hüküm uyarınca sözleşmelerin geçerliliği kanunda aksi görülmedikçe hiçbir şekle bağlı olmayacaktır. Yani sözleşmenin her iki tarafı da sözleşme özgürlüğü kapsamında sözlü, yazılı ya da resmi hiçbir şekle bağlı olmaksızın istedikleri kapsamda sözleşme akdedebileceklerdir. Ancak yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda sözleşmeler için öngörülen şekil kural olarak geçerlilik şekli olacaktır. Bu şekle uyulmaksızın kurulan sözleşmeler hüküm doğurmayacaktır. Ayrıca resmi şekilde yapılması gereken sözleşmeler için yalnızca resmi şeklin yerine getirilmesi gerekecektir.

Yine 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun İradi Şekil başlıklı 17. maddesi uyarınca kanunda şekle bağlanmamış bir sözleşmenin taraflarca belirli bir şekilde yapılması kararlaştırılmışsa belirlenen şekilde yapılmayan sözleşme tarafları bağlamayacaktır. Herhangi bir belirleme olmaksızın yazılı şekil kararlaştırıldığı takdirde, sözleşmeye de yasal yazılı şekle ilişkin hükümler uygulanacaktır.

Sözleşmede bir geçerlilik şartı veya iradenin açıklanmasında belirli bir şekle uyulmasının getirdiği zorunlulukla taraflar hukuki işleme ilişkin iradelerini gösterecek, irade beyanlarına açıklık getirecek ve bu da sözleşmenin kurulması ile içeriği hakkında ispat ve güvenlik kolaylığı sağlayacaktır. Ancak unutulmamalıdır ki şekil şartı olan veya şekil şartı konulan sözleşmelerde şekil şartına uyulmaması sözleşmenin geçersiz olmasına da sebep olmaktadır.

Türk Hukuku’nda Sözleşme Şekilleri

Türk hukukunda sözleşmeler adi yazılı şekil ve resmi şekil olmak üzere iki şekilde düzenlenmiştir. Adi yazılı şekil, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Yazılı Şekil başlıklı 13 vd. maddelerinde düzenlenmektedir. İlgili hükümler kapsamında kanunda yazılı şekilde yapılması öngörülen bir sözleşmenin değiştirilmesinde de yazılı şekle uyulması gerekmekte olup bu yazılı şekilde yapılması öngörülen sözleşmelerde borç altına girenlerin imzalarının bulunması da zorunludur. Bu kapsamda kanunda aksi öngörülmedikçe, imzalı bir mektup, asılları borç altına girenlerce imzalanmış telgraf, teyit edilmiş olmaları kaydıyla faks veya buna benzer iletişim araçları ya da güvenli elektronik imza ile gönderilip saklanabilen metinler de yazılı şekle geçecektir. Yazılı şekil kapsamında sözleşmede imzanın borç altına girenin el yazısıyla atılması da zorunludur. Ancak güvenli elektronik imza da el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracaktır.

Resmi şekilde ise tarafların irade beyanları kanun tarafından belirlenen usul ve şartlara uygun olarak resmi memur tarafından düzenlenen belgede (hukuki işlem veya sözleşme) açıklanacak, devlet tarafından bu işle görevlendirilmiş sulh hakimi, noter, tapu memuru ve diğer kişiler tarafından kanunların öngördüğü usul ve şartlara uygun olarak hukuki işlem veya sözleşme gerçekleşecektir.

Sözlü şekil diğer bir sözleşme kurma şekli olarak karşımıza çıkmaktadır ve taraflar sözlü bir şekilde sözleşme kurabilmektedir. Evlenme ve sözlü vasiyetname bunlara örnektir, ancak Türk Borçlar Hukuku mevzuatından sözlü şekil bir geçerlilik şartı olarak düzenlenmemektedir.

Sözleşme Ehliyeti

Sözleşmelerin şekil bakımından geçerliliğinin yanısıra ehliyet bakımından da geçerliliği irdelenmelidir. Geçerli bir sözleşmenin kurulabilmesi için her iki tarafından hukuki işlem ehliyetine sahip olması gerekecektir. Hukuki işlem ehliyetiyle kişi kendisini hukuki işlem ile geçerli olarak hak sahibi yapabilmekte ve borç altına sokabilmektedir. Hukuki işlem ehliyeti için kişi tam ehliyetli olmalıdır. Tam ehliyetli ile kastedilense ayırt etmek gücüne sahip ve kısıtlı olmayan ergin kişilerdir. Kanunlarda yer alan istisnalar haricinde ayırt etme gücü bulunmayan kişilerin hukuki işlemleri sonuç doğurmayacaktır, yine tam ehliyetsiz kişilerin yaptıkları hukuki işlemler de baştan beri hükümsüz olacaktır. 

Sınırlı ehliyetsizlerde ise askıda hükümsüzlük hali vardır. İzin alınmadan yapılan hukuki işlem ancak ve ancak yasal temsilcinin onayıyla hüküm ifade edecektir. Ancak sınırlı ehliyetsizler yasal temsilci olmadan kendilerini borç altına sokmayacak ya da bir hak kaybına yol açmayan sözleşmeler kurabilecektir.

İnternet Üzerinden Yapılan Sözleşmelerin Geçerliliği

6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun Sözleşmenin Kurulması – İrade Açıklaması başlıklı 1. maddesi uyarınca sözleşme tarafların iradelerini karşılıklı ve birbirine uygun olarak açıklamalarıyla kurulacaktır. İnternet ortamında yapılan sözleşmeler de bunun bir yansıması olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak resmi yazılı şekil şartına tabii sözleşmeler internet ortamında kurulamayacaktır. İnternet üzerinden yapılan sözleşmelerin geçerliliğinde üç unsur aranmaktadır. Bunlar kimlik tespiti, elektronik imza ve ehliyet olarak gösterilmektedir. 

İnternet birçok kullanıcıyı bir araya getirebildiğinden tarafların kimlik tespiti yapması elzemdir. İnternet ortamında akdedilecek sözleşmeler için diğer bir geçerlilik şartıysa elektronik imzadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun İmza başlıklı 15. maddesi uyarınca güvenli elektronik imza da el yazısıyla atılmış imzanın bütün hukuki sonuçlarını doğuracaktır. 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu’nun Tanımlar başlıklı 3. maddesi uyarınca elektronik imza, başka bir elektronik veriye eklenen veya elektronik veriyle mantıksal bağlantısı bulunan ve kimlik doğrulama amacıyla kullanılan elektronik veridir. Aynı kanunun Güvenli Elektronik İmza başlıklı 4. maddesi uyarınca münhasıran sahibine bağlı olan, sadece imza sahibinin tasarrufunda bulunan güvenli elektronik imza oluşturmak aracı ile oluşturulan, nitelikli elektronik sertifikaya dayanarak imza sahibinin kimliğinin tespitini sağlayan ve imzalanmış elektronik veride sonradan herhangi bir değişiklik yapılıp yapılmadığının tespitini sağlayan elektronik imza, güvenli elektronik imzadır. 

Yukarıda belirtildiği üzere güvenli elektronik imza aynı zamanda sözleşme tarafının kimlik tespitini de sağlamaktadır. Elektronik imza güvenli elektronik imza haricinde, parmak izi, göz retinası, avuç içi tarama veya ses tahlili, PIN veya ıslak imzanın elektronik ortama aktarılması olarak da kullanılabilmektedir.

İnternet ortamında kurulan sözleşmelerde tarafların hukuki işlem ehliyetine sahipliği de sözleşmenin geçerliliğini etkileyecektir. İnternet ortamında tarafın hukuki işlem ehliyetine sahip olup olmadığı anlaşılamamakta olup tarafın hukuki işlemin tarafı olarak sözleşmeyi imzalamasında sonra sözleşme yasal temsilcisinin onay vermemesi sebebiyle hükümsüz hale gelebilmektedir. Bu nedenle elektronik imza kullanılması kimlik ve ehliyet tespiti açısından en geçerli yol olacaktır.

Ortaya Çıkabilecek Sorunlar

İnternet ortamında sözleşmelerin kurulmasında ortaya çıkabilecek sorunların en büyüğü kimlik doğrulamadır. Taraflar internet ortamında sözleşme kurarken kimlik tespitini öncelikli olarak yapmalı veya elektronik imzalarla sözleşmeyi kurmalıdır. İnternet ortamında kurulacak sözleşmelerde ortaya çıkabilecek sorunlardan bir diğer ise tek taraflı şartlardır. Sözleşme imzalanmadan önce detaylı bir biçimde incelenmeli ve tek taraflı olarak belirlenen sözleşme şartları taraflarca değerlendirilmeden imzalanmamalıdır.

Yukarıda sayılan kimlik doğrulama ve tek taraflı şartlar dışında hukuki yetki sorunu, gizlilik ve güvenlik ile sözleşme ihlalinde uyuşmazlık çözümü konuları ortaya çıkabilecek diğer sorunlar olarak sıklıkla gündeme gelmektedir.

Yukarıda hukuki açıdan önem ihtiva eden “İnternet Üzerinden Yapılan Sözleşmelerin Geçerliliği” konusu genel bir çerçeveyle açıklanmıştır. “İnternet Üzerinden Yapılan Sözleşmelerin Geçerliliği” konusu oldukça önemli ve hukuki danışmanlık alınması gereken başlıca konulardan biridir. Daha fazla bilgi ve danışmanlık için hukuk büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

AEY Legal

AEY Legal, faaliyet göstermekte olduğu Fikri Mülkiyet Hukuku, E-Ticaret ve Bilişim Hukuku, Veri Koruma ve Siber Güvenlik Hukuku, Ticaret ve Şirketler Hukuku, Sözleşmeler Hukuku, Freelancer Hukuku, Tüketici Hukuku, Start-up Hukuku, Reklam ve Medya Hukuku başta olmak üzere birçok hukuk dalında ulusal ve uluslararası düzeydeki uyuşmazlık ve ihtilaflarla ilgili olarak Hukuki Danışmanlık, Uyum Yönetimi & Regülasyon, Dava Takibi & Uyuşmazlık Çözümü hizmetlerini müvekkillerine sunmaktadır.

Scan the code